31 Ağustos 2007 Cuma

Bağımsız İletişim Ağı Medya Gözlem Masası 2006 Raporu

Düşünceyi İfade Bir Türlü “Kutsal” Olamıyor
2006’da ‘Düşünce Suçluları’ 293’e Çıktı

2006, hükümet ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin bağımsız hukukçularla düşünce özgürlüğü mücadelesi verenlerin onca uyarısına karşın özgürlüklerden ziyade kısıtlamalardan yana tavır aldıklarının tescillendiği bir yıl oldu.

Bu dönemde, bu iki partinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden uyum içinde hazırlayıp geçirdikleri düzenlemelerin dil, içerik ve hukuk açısından problemli olduğunu da hep birlikte yaşayarak gördük.

Yeni Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) düşünce ifadeye ilişkin düzenlemelerin hapis cezalarıyla örüldüğü; asker, polis ve meclis gibi devlet kurumlarının olabildiğince kutsandığı ortamda, soyut “Türklüğü alenen aşağılama” kavramının yargısal uygulamada yol açtığı keyfiyet, sakıncaları 2005 yılında ortaya çıkmaya başlayan Ceza Yasası’nın 301. maddesini 2006’da uluslar arası bir mesele haline getirdi.

2006 yılını kapsayan raporunu yayımlayan "Medya Özgürlüğü ve Bağımsız Gazetecilik İzleme ve Haber Ağı"- BİA² Medya Gözlem Masası, ifade özgürlüğüyle yaptırımlar ve bunun yol açtığı adalete ilişkin sorunları 301. maddeyle sınırlı olmayacak kadar politik ve ideolojik olduğunu ortaya koyuyor.

Çağdaş hukuk, hakaret fiilleriyle hapis tehdidi aracılığıyla değil tazminat davaları yoluyla mücadele edilmesini salık verirken devlet kurumlarına yönelik eleştiriler bile 301. madde yoluyla, üç yıla kadar hapis tehdidi ya da cezasıyla karşılaşabiliyor.

Düşünceden yargılananların sayısı 293’e çıktı

Nitekim, düşüncelerini açıkladıkları için bir önceki yıl 157 gazeteci, yayıncı ve aktivistin ceza tehdidi altında yargılandığını tespit eden BİA² Medya Gözlem Masası, bu rakamın 2006’da 293’e çıktığını gösteriyor.

BİA² tespitlerine göre, söz konusu 293 kişiden 72’si TCK’nın 301. maddesinden (eski 159), 35’i 216. maddesinden (eski 312/2), 8’i Atatürk aleyhinde İşlenen Suçlara dair Yasadan, 24’ü de çeşitli düzenlemelerde yerini bulan “Yargıyı etkilemek” iddiasından mahkemelik oldu.

37 sayfalık BİA² raporu, 318 davayı ve 449 gazeteci, yazar ve aktivistin durumunu, "saldırı ve tehdit", "gözaltı ve tutuklamalar", "dava ve girişimler", "düzenleme ve hak aramalar", "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi", "Sansüre tepkiler" ve "RTÜK uygulamaları" başlıklarıyla ele alıyor.

Durmayan saldırıların yeni hedefi İnternet siteleri

BİA² raporuna göre, 2006’da 26 gazeteci saldırılara hedefi olurken 7’si tehdit edildi; 2 medya kuruluşu saldırıya uğradı , üç İnternet sitesi, kendilerini milliyetçi olarak tanıtan gruplarca hack’lendi.. Bir önceki dönemde ise 33 haberci ve 16 yayın kuruluşu saldırıya uğramıştı.

Mesela, gazeteci Metin Uca, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde verdiği konferans çıkışında uğradığı saldırıda yüzünden yaralandı; "Cumhuriyet" gazetesinin Şişli'deki merkez binasına el bombası atıldı, ikinci bomba çevreye zarar verdi.

Başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere hükümet üyelerinin basını suçlayıcı demeçleri artış gösterdi.

NTV'deki "90 Dakika" programında Fenerbahçe’ye transfer olan Mateja Kezman'ı eleştiren spor yorumcusu Haşmet Babaoğlu sert tepkiler aldığını ve can güvenliğinin tehlikede olduğunu yazdı.

Yedi kişi 301’den cezalandırıldı; 13 davada beraat

Genelkurmay, Emniyet Müdürlükleri ve milliyetçi çevrelerin şikayetleri ve yargılamalara dair sorunlar, bu dönemde 301’i dünya gündemine de taşıdı. 2005’te 29 kişi 301 veya 159. maddelerden yargılanırken bu sayı 2006’da 72’ye çıktı.

301’den yargılanan Hrant Dink, Sabri Ejder Öziç, Eren Keskin, Aziz Özer, Erol Özkoray, Mehmet Fethi Dördüncü ve Hanefi Bekmezci mahkum oldular.

Agos gazetesi Yayın Yönetmeni Dink hakkında, 19 Ocak’ta öldürülmeden önce Reuters Ajansı’na “Ermeni Soykırımı’nı kabul ettiğini açıkladığı” ve “301’e Karşı 1 İmza” haberine yer verdiği için 301. maddeden yeni bir dava açıldı. Gazetenin sahibi Sarkis Seropyan ve sorumlu müdürü Arat Dink de bu sözlerden yargılanacaklar.

301 davalarından 13’ü beraatla sonuçlanırken, 5 kişi zamanaşımından veya Adalet Bakanlığı’ndan yargılama yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle düştü.

Yargı gazetecilerden çok fazla etkileniyor!

2006 boyunca 24 gazeteciye, yargının “kendine ve adil yargılamaya müdahaleyi” özetleyen TCK’nın 277 ve 288. maddeleri ile Basın Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca işlem yapıldı.

“Hürriyet” gazetesinin Pazar Eki’nde “Adını Kaybeden Çocuk” yazısı yayımlanan gazeteci Ahmet Altan, Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen bir dosyadaki belgelere yorum getirdiği gerekçesiyle yargılandı ve beraat etti.

Lube Ayar, İsmail Saymaz, Faruk Çakır, İbrahim Yıldız, Necdet Tatlıcan, Hrant Dink, Aydın Engin, Serkis Seropyan, Arat Dink, Güray Öz, Murat Yetkin, İlhan Selçuk, Mehmet Sucu, Murat Belge, İsmet Berkan, Haluk Şahin, Erol Katırcıoğlu, Hasan Cemal, Nalan Akgün, Azer Banu Kemaloğlu ve Ender Can Cevahir “yargıyı etkileme” iddiasıyla Adliye’deydiler.

Cumhuriyet’in bir işkence haberinden adı geçen polisler zamanaşımı yoluyla cezadan kurtulurken haberin yazarı Alper Turgut mahkum oldu.

“Kin ve düşmanlığa tahrik” iddiasına 4 beraat, 3 ceza

“Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” ile ilgili TCK’nın 216. maddesi (eski 312) yüksek yargının farklı kararlarla tartışma yaratmaya devam ediyor.

216’dan a açılan davalardan 4’ü beraatla sonuçlanırken İslami çevrelerden Emine Şenlikoğlu, Mehmet Şevket Eygi ve Samir Cebeci mahkum oldular.

Vicdani ret ve PKK haberlerine “DGM” yolu

2007 itibariyle “Halkı askerlikten soğutma” ve “terör örgütü propagandası” gibi iddialardan yargılanan gazeteciler, Terörle Mücadele Yasası’ndaki değişiklikle birlikte Devlet Güvenlik Mahkemeleri (DGM) yerine geçen İhtisaslaşmış Ağır Ceza Mahkemeleri’nde yargılanacaklar.

"Hürriyet" muhabiri Sebati Karakurt, sorumlu müdürleri Necdet Tatlıcan ile Hasan Kılıç “Kandil Dağı”’ röportajı, "Milliyet" muhabiri Namık Durukan da Osman Öcalan'ın değişen yaşamını yansıtan röportajı nedeniyle İhtisaslaşmış Ağır ceza mahkemelerinde 5 yıl hapis tehdidiyle karşı karşıya...

Vicdani retle ilgili haberlerden yargılanan “Birgün” Pazar Eki editörü Gökhan Gençay ve sorumlu müdürü İbrahim Çeşmecioğlu ile röportajlardan 21 yıl hapsi istenen "Ülkede Özgür Gündem" muhabiri Birgül Özbarış da "halkı askerlikten soğutmak" iddiasıyla bu mahkemelerde yargılanacaklar. Gazeteci Perihan Mağden ise “halkı askerlikten soğutmak”tan beraat etti.

Basına karşı 6 milyon YTL’lik tazminat davası

Fikirlerini ifade edenlere karşı açılan tazminat davaları da artış gösterdi: Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK) Erdemir ihalesiyle ilgili yazılarından dolayı beş gazeteciye 5 milyon YTL tutarında tazminat davası açtı.

2006’da OYAK, MOPAK ve Bergama’da siyanürlü altın işletmeciliği yapan şirketlerin başvurularıyla gazetecilere karşı açılan tazminat davaları 6 milyon 60 bin YTL oldu. Oysa, önceki yıl toplam 1 milyon 491 bin 594 YTL idi.

“Atatürk’e hakaret” suçlamaları kalkmadı!

"Latife Hanım" kitabının yazarı gazeteci İpek Çalışlar ve Aram Yayınları sahibi Fatih Taş’ın "Savaş Ganimetleri: Amerikan Silah Ticaretinin İnsani Bedeli" kitabının çevirmenleri Lütfi Taylan Tosun ve Aysel Yıldırım’ın "Atatürk'ü Koruma Kanunu’na muhalefet”ten beraatları iyi bir gelişme.

Belge Yayınları sorumlusu Ragıp Zarakolu’nun George Jerjian'ın "Gerçek Bizi Özgür Kılacak" kitabı nedeniyle aynı yasadan cezalandırılması isteniyor. Çevirmenler Atilla Tuygan ile H. Zafer Korkmaz da bu maddeden yargılanma riskiyle karşı karşıya.

Dahası, Peri Yayınları sahibi Ahmet Önal, Evin Çiçek'in "Tutkular ve Tutsaklar" kitabı nedeniyle mahkum edildi. Prof. Dr. Atilla Yayla, "Avrupa Birliği ve Türkiye İlişkileri'nin Toplumsal Etkileri" konulu konferansta Atatürk'ü eleştirdiği için hedef alındı.

Hapisten biri çıkıyor, diğeri giriyor

2006’da üç medya çalışanı tahliye olurken, dördü tutuklandı: MLKP örgütüne yönelik operasyonlarda gözaltına alınıp tutuklananlar dosyaya getirilen “gizlilik” kararı nedeniyle haklarındaki iddiaları altı aydır öğrenemedi. Tutuklanan 36 kişi arasında İstanbul “Özgür Radyo” Yayın Yönetmeni Füsun Erdoğan, "Atılım" gazetesi yayın yönetmeni İbrahim Çiçek ve yayın koordinatörü Sedat Şenoğlu da bulunuyor.

“Özgür Halk” ve “Genç Bakış” dergilerine yapılan baskında gözaltına alınan “Genç Bakış” dergisi İmtiyaz Sahibi Suat Kolca ile “Özgür Halk” ve “Genç Bakış” dergilerinin üç çalışanı tutuklandı.

Mersin'de Abdullah Öcalan'ın yakalanılışının yıldönümündeki eylemleri izlerken araçlarında molotof kokteyli bulunduğu iddiasıyla tutuklanan DİHA muhabirleri Evrim Dengiz ile Nesrin Yazar, Emniyet Kriminal Laboratuarı'nın verdiği ve araç içindeki maddelerin “patlayıcı özelliği taşımadığı”na ilişkin raporu üzerine dokuz ay sonra tahliye edildiler. DİHA muhabiri Rüştü Demirkaya da, Aralık’taki duruşmasında tahliye edildi.

AİHM cezaları azaldı

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, (AİHM) ifade özgürlüğü başvurularında Türkiye’ye verdiği mahkumiyetler azaldı. 2006 boyunca 45 kişinin açtığı davalarda Türkiye 398 bin 030 YTL (221 bin 128 avro) ödemeye mahkum oldu. Türkiye, 2005’te toplam 757 bin 955 YTL ödemek zorunda kalmıştı.

“RTÜK reklam akla gelince kaçak yayını hatırlıyor”

Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), kadınlara yönelik magazin programlarına gelen şikayetler üzerine yıl içerisinde televizyonların yöneticileriyle uyarı mahiyetinde çeşitli toplantılar yaptı.

Mahkeme, Ankara “İmaj Radyo” yöneticilerini “izinsiz yayın yapmak” ile suçlayıp şikayet eden RTÜK ile ilgili, "Hem izinsiz yayın yaptı diyorsunuz. hem de reklam gelirleri söz konusu olduğunda tanıyorsunuz" şeklinde bir karar verdi. Bir başka mahkeme kararında RTÜK, frekans tahsisini 10 yıldır gerçekleştirmediği belirtiliyor.

Hiç yorum yok: